Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaDuyuruLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Ak ve Kara

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Jack Anthony Black
Karanlık Lord
Karanlık Lord
Jack Anthony Black


Mesaj Sayısı : 18
İtibar : 0
Kayıt tarihi : 02/08/09
Yaş : 33
Nerden : İzmir

RP Puanı
Role Play Puanı:
Ak ve Kara 16437922100/100Ak ve Kara 16437922  (100/100)

Ak ve Kara Empty
MesajKonu: Ak ve Kara   Ak ve Kara Icon_minitimeC.tesi Ağus. 22, 2009 2:44 pm

Rüzgâr, şu anda havada hissettiğim tek şey buydu evet. Cılız, siyah fakat; süratli bir bulut şeklinde ilerliyordum. Aşağıda belli belirsiz dolaşan bulanıklar, aralarında tek tük dolaşan büyücüler. Son vurgunumuzdan sonra muggleların arasına bile korumalar sarmışlardı, bu ne kadar aptallıktı böyle. Bizim gibiler onlara hükmetmek için var.. Diye geçirirken içimden aşağıya süzülmeye başladım. Ayaklarım yer ile temas ettiğinde çoktan bedenim insan görünümüne dönmüştü. Crackle Ormanı.. Ormanın derinliklerinde kaç tane seherbaz olduğunu bilmiyordum, şu yürüdüğüm yolda bile kokularını alabiliyordum. Sağ tarafımda belli belirsiz hareket eden bir seherbazın beyin hücrelerini kontrole başladım, bana saldırıp saldırmamak arasında tereddütteydi... Asamı kaldırmadan ölümcül büyüyü üzerine salmıştım bile.. Artık burası sanırım yeterliydi, çünkü Will her zamanki gibi benden önce gelmişti buluşma noktasına.. Ona mütemadiyen bir bakış attıktan sonra;

" Askerlerinle gelmişsin Will.. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
William Theodoré Davis
Sihir Bakanı
Sihir Bakanı
William Theodoré Davis


Mesaj Sayısı : 5
İtibar : 0
Kayıt tarihi : 04/08/09

RP Puanı
Role Play Puanı:
Ak ve Kara 16437922100/100Ak ve Kara 16437922  (100/100)

Ak ve Kara Empty
MesajKonu: Geri: Ak ve Kara   Ak ve Kara Icon_minitimeC.tesi Ağus. 22, 2009 3:28 pm

"Ormanın içine dağılın. Jack, en son beni çağırdığında bütün orman yanmıştı..." Sık ağaçların arasından belli olmayan patika yolda ilerleyen adamların hepsinin gülümsemesi anlamsız bir yankıya sebep oluyordu. Fakat işin ciddiyeti yüzünden birkaç saniye içinde kesilmişti. Asalardan yayılan cılız ışıklar eşliğinde bir süre boyunca ilerledik. Sadece kuru dal parçalarının ezilme sesleri işitiliyordu. Araya giren uluma sesleri arkamdaki birkaç büyücüyü ürkütüyor olsa da buraya defalarca gelen birinin sakinliğiyle ilerlemeye devam ettim. Jack! Bu adı hatırladıkça boynumdaki bıçak kesiği şeklindeki yara izi zonkluyordu. Genç bir Daire Başkanı iken ilk görevim sırasında onunla karşılaşmıştım. Şimdilerde bu görevdekilerin ölüm korkusunun hüküm sürmediği zamanlar... Üç saatlik düellonun sonunda yanımıza gelen büyücülerin savaşa başlamasıyla son bulmuştu. Ritmik bir şekilde atılan adımların çıtırtıları, hissettiğim şey ile kesilmişti. "Geliyor..." Onun varlığının iliklerimde hissediyordum! Adımlarımın duraksamasıyla birkaç saniyelik zamanlama hatasıyla diğerleri de durdu. Saniyenin onda birinde gerçekleşen birçok olayı adeta zihnimin içinde hissediyordum! Ağaçların arasından yıkımın habercisi duman eforu insan formunu alırken asasına sarılan Ralph'in tereddütü... Konumlarını tam olarak bilemesem de onların gözünden görüyor gibiydim. Çok da uzak olmayan bir mesafeden çakan yeşil ışık bütün seherbazlara asalarını çektirmiş olsa da, içlerinde sakinliğini koruyan tek kişi bendim herhalde! Yanımdaki büyücünün titrediğini hissetmek canımı sıksa da ağaçların arasından zarif adımlarla yaklaşan Jack'in gözlerinin içine bakıyordum. Her zamanki gibi zihinlere çekilen perdeleri aralayamayışımız, Zihinfend yetilerimizi işe yaramaz kılsa da onun kendini beğenmiş ve emin hâlleri gözlerinden okunuyordu.

"Askerlerinle gelmişsin Will..." İçimizde onunla ilk kez karşılaşanlara acıyordum doğrusu! Sesindeki ipeksilik yaptıklarıyla tezat oluşturuyor olsa da, altında yatan iğneleme bana ithaf edilmişti belli ki. "Son ziyaretimi hatırlıyorsundur Jack. Senin oyuncakların(!), önceki buluşmamızda densizlik etmişlerdi. Bir dahaki sefere benimkilerle karşılaşmazlar, umarım!" Jack'in gülümsemesi kusursuz çehresine yerleşirken, hissettiği gururuna yedirememe bu işten aldığım hazzı arttırıyordu. Genelde duygusuz bir görüntüsü olan yüzüme yayılan gülümseme de bunu belli ediyordu zaten. Seherbazların gergin hâlleri zihinlerini okumasam da yüzlerinden anlaşılırken, cüppemin cebinden çıkardığım gümüşî tabakadan bir sigara aldım. Sık ağaçların arasından zorla sızan ayışığı Jack ile aramıza düşerken yüzlerimize soluk beyaz bir renk hakimdi. Dudağımın arasına kıstırdığım sigarayı parmağını şıklatarak ateşe veren Jack'in bu hareketine gülümsemem, bütün seherbazları şaşırtmaya devam ederken, ben ise eski dostumun(!) gözlerinin içine bakmakla meşguldüm. Ciğerlerime hücum eden dumandan bedenime yayılan nikotinin uyuşukluğu gecenin ayazına ilaç gibi gelirken, asil bir şekilde çıksın diye araladığım dudaklarımdan sızan mavimsi dumanlar ayışığının vurduğu yerlerde belirgin kümeler hâlinde toplanıyorlardı. "Anlat bakalım, Black! Hangi dağda kurt öldü de, her yerde seni aradığımızı bile bile ayağına çağırdın?" Yüzüme yayılan kurnaz sırıtış yine o hissin tekerrür etmesiyle son buldu. Sanki zaman yavaşlıyor ve her şeyi daha net kavrıyordum. Jack'in arkasına yıldırım gibi düşen siyah duman eforları insanlaşırken seherbazlardan birkaçının kanının donduğunu hissettim. Bir çatışmanın patlak vermesi, görev başna geldiklerinden beri yatan seherbazlara çok güzel ve yerinde bir deneyim olurdu. Bunu düşünerek tekrar sırızırken Jack'in arkasında yerini alan kukuletalı haydutlar ortamdaki sessizliği bozan gürültülü kahkahalar atıyorlardı. Üç kişi olmalarına rağmen karşılarındaki büyücüler hiç yokmuş gibi davranmayı Jack'in susmalarını işaret ederek sonlandırdılar. Crackle Ormanı'nın ıssız köşesindeki her büyücü onun ağzından çıkacak sözlere bakıyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ak ve Kara
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: + Büyücü Mekanları + :: Abandonné :: Crackle Ormani-
Buraya geçin: